Tesisat Mühendisliği Sektöründe Bir Çınar: Ekrem Bulgun

Anısına Saygıyla

Bültenimizin sayfalarına bu ay konuk olan deneyimli meslektaşımız Ekrem Bulgun. Tesisat mühendisliği alanının duayenlerinden sayılan Bulgun, aynı zamanda Şubemizin kurucu başkanı olma özelliğini taşıyor.

60 yılı aşkın bir zamandır tesisat mühendisliği alanında çalışmalarını sürdüren Ekrem Bulgun, çocukluğunun, demiryolcu olan babasının mesleğinden dolayı birçok farklı şehirde geçtiğini ve bu seyahatlerden elde ettiği en büyük kazanımın Anadolu’yu ve halkı tanımak olduğunu belirtiyor. Makine mühendisliğini seçmesinde, babasının etkisinin büyük olduğunu ve daha çocukken bu mesleği kafasına koyduğunu söyleyen Bulgun, “Makine mühendisi olmamın kaynağı babamdır. Daha 5 yaşındayken babam beni lokomotife bindirdi. Lokomotifi depoya sokacaktı, beni kucağına alarak, ‘Şu kol var ya, bas bakalım o kola’ dedi. Kola bastığımda lokomotif ten çıkan puf puf sesi duyunca bu hoşuma gitti ve makinelere dair hevesim başladı. Lise hayatım üç seneydi ve iftihar belgesi ile geçtim üçünde de. Fen şubesinden son senede bir kişi mezun olabildi, o da bendim. Üniversite tercihi olarak sadece makine mühendisliği yazdım ve 1950-51 öğret im yılında Teknik Üniversite’ye girdim” diyor.

Bulgun, öğrencilik yıllarından ise şöyle bahsediyor:

“Teknik Üniversite ikinci sınıfta Makine Fakültesi Öğrenci Cemiyeti üyesi oldum, üçüncü sınıfta da cemiyetin başkanı oldum. Dördüncü sınıfta Teknik Üniversite birlik başkanı oldum. Türkiye Milli Talebe Federasyonu (TMTF) taraftarıydık o zaman. Menderes’in bize karşı kurduğu Milli Türk Talebe Birliği’ne (MTTB) karşı. Mücadelemiz hep onlarla oldu. 1955 yılında beşinci sınıfa geldiğimde TMTF icra komitesi üyesi oldum. Yazın staj için Avusturya’ya gittim, o sırada İstanbul’da 6-7 Eylül olayları oldu. Bizim federasyon üyelerini sorumlu olarak içeri aldılar. Beni de aramışlar ama ben Avusturya’daydım. Eylül’de döndüğümde de beni almadılar.

Türkiye’de bugün yaşadığımız olaylar yeni olaylar değil. Ben bir tek şeye çok yakından şahidim. Okulumuza, Almanya’daki doktorasını vererek Necmettin Erbakan geldi ve doçent olarak bizde motor derslerini vermeye başladı. Erbakan gelip ders anlatıyordu ve biz huşu içer isinde dinliyorduk. Öyle tatlı anlatıyordu ki. Teknik Üniversite’ye yurt dışından çok fazla hoca geliyordu. Özellikle Almanya’dan gelenler çok başarılıydı. Erbakan da fevkalade ders anlatıyordu. Sınıfımızda Fuat Pasin isimli Anadolu’dan gelen tertemiz, namazında, niyazında bir çocuk vardı. Sürekli ders çalışırdı. Tüm davetlerimize rağmen bizimle gezmeye, eğlenmeye gelmezdi. Bir gün baktım gece 11’de yurda geldi. Sonraki hafta tekrar dikkat ettim, 12’ye doğru geldi. Sordum, ‘Seni çarşıya çıkaramıyoruz, nereye gidiyorsun böyle’ diye. Dedi ki ‘Bizim Erbakan Hoca var ya; onun hocası varmış İskenderpaşa Camii’nde, oraya sohbete gidiyoruz. Erbakan’ın namaz kılan insanları örgütlediğini ve götürüp beyinlerini yıkadığını anladım. Bir gün baktım ki karşıdan Necmettin Erbakan geliyor, ‘Hocam, bazı arkadaşlarımızı sohbete götürüyormuşsunuz. İyi bir şeyse biz de gelelim’ dedim. Bana baktı, tanıyor tabii; ‘Gençler, Allah’ın yaptığı kitap varken kulun yaptığı kitaba ben niye inanayım’ dedi. Kastettiği medeni hukuk kitabı idi, kafasında da şeriat vardı. Namaz kılanların hepsi 1960 senesinde ihtilalle üniversiteden atıldı. 1965’te Demirel, Erbakan’ı seçim yaptırmadan Odalar Birliği başkanı olarak atadı. O sırada da Erbakan bütün kendine bağlı olan odaları örgütledi. Ondan sonra gelen bütün başbakanlar, Ecevit de dâhil dinciliğe taviz verdi. Bugün de bunun sonuçlarını çekiyoruz.”

Bulgun, meslek yaşamına, üniversiteden hocası olan Fikret Narter’in sayesinde adım attığını ifade ediyor:

“Son sınıfta yalnız proje yapılırdı. Bana da Beykoz Kundura Fabrikası’nda prodüktivitenin arttırılması konulu proje verildi. Haf tada iki gün oraya gidip geliyordum. Rahmetli Fikret Narter hocamız vardı, ona gidip ‘Ben boşum’ dedim. Büyük kamu projeleri, inşaatlar yapılıyordu o dönemlerde. İşi alan müteahhitler de tesisat projelerini yaptıracak insan bulamıyorlardı. Projeleri Fikret Narter’e getiriyorlardı ve hocada her zaman iş vardı. Buradan adım attım tesisat sektörüne. Kalorifer tesisatı, klima yapıyorduk. Bir ara Tokar’ın kurucusu Todori Karakaş da proje getiriyordu. Onun projelerini de yaptım. Teslim ettim, sonra demiş ki, ‘Ekrem mezun olunca bana gelsin’. Hocam bunu bana iletti, ben de ‘İstanbul’da kalmam, İzmir’e gideceğim’ dedim. Todori Karakaş bunu duyup ‘Bizim İzmir’de de büromuz var, oraya gitsin’ cevabını verince mezun olur olmaz Tokar’ın İzmir’deki bürosuna geldim.”

“Mesleğin en sevdiğim yanı halkla iç içe olmak”

Ekrem Bulgun, çeşitli projelerde çalışmasının ardından 1962 yılında kendi firmasını kurmuş. Tesisat mühendisi olarak o dönemlerde yaşadığı güçlükleri de şöyle ifade ediyor: “1980 yılına kadar bayilik sistemi yoktu İzmir’de. O nedenle malzemeleri almak için ayda bir defa İstanbul’a gider, iki gün gezerek ihtiyaçları satın alırdım. Elimizde yeterli usta da yoktu. Ben yetiştiriyordum çıraklıktan. Tesisatçılık, inşaat sektörünün en meşakkatli branşı. Örneğin deprem olup evlerde çatlak oluştuğunda kimse gece vakti mimarı aramaz. Ama ufak bir sızıntı olsa, peteğin biri ısıtmasa bile sorumlusu olarak biz aranırız. Gece üçte telefonla aranarak ‘Çocuğum hasta, kalorifer çalışmıyor. Gelip tamir edin’ denildiği oldu.” Mesleğin en sevdiği yanının, doğrudan halkla iç içe olmak olduğunu ifade eden Bulgun, “Örneğin 18 daireli bir bina yaptığınızda o dairelerin her birinin sahipleriyle iletişiminiz gelişiyor, mekanik bir ilişkiniz olmuyor. Fabrikada olduğunuzda örneğin sadece işçileri tanıyorsunuz ama burada halkı tanıyorsunuz. Kime nasıl yaklaşacağınızı biliyorsunuz” diyor.

Bulgun, meslek alanının en büyük sorununu ise eğitimde planlamanın olmaması şeklinde tanımlıyor ve şunları söylüyor: “Kaç mühendise ihtiyaç olduğu hesaplanmadan fakülteler açılıyor, hoca var mı yok mu o bile belli değil. Mezun olan iş de bulamıyor. Makine mühendisi hiçbir şey bilmeden bile bir işyerine gitse kafası oraya göre derhal çalışır ve hiç hayatta görmemişse bile o işi yapmaya başlar. Ancak gençlerin şu anda bu imkânı da yok, iş yok. Ben mesleğe başladığımda birçok işletme mühendis çalıştırmıyordu, sorun yaşadıklarında beni arayıp çağırıyorlardı. Çünkü mühendisin işletmede bulunmasının onlara masraf çıkaracağını düşünüyorlardı. Oysa mühendisin varlığı işletmeye 10 birime mal olacaksa 20 birim kazandıracak.” Mesleğe yeni başlayanların öncelikle sabırlı ve dikkatli olmaları gerektiğine dikkat çeken Bulgun, “Gençlerde gördüğüm şeylerden biri, çok kısa zamanda köşeyi dönme, kısa yoldan zengin olma hevesi. Bazıları buna erişebilir ama çoğunluğu olamaz. O nedenle dikkatli ve yavaş yükselmek uzun vadede çok daha faydalıdır. Biz hesaplamalarımızı sürgülü cetvel ile yapıyorduk. Şimdi öğrencilerin ve mühendislerin imkânları geniş. Birçok iş bilgisayarda yapılıyor. Yapılacak iş, dürüst ve ciddi projelendirmek. Argo tabirle üçkâğıda kaçmayacak” şeklinde konuşuyor.

Tepekule’den ilk ofisi Bulgun satın aldı 1969 yılında kurulan Şubemizin kurucu başkanı olan Ekrem Bulgun, 1965’te İzmir’e şube açılması için Oda Genel Kurulu’nda önerge verdiğini ancak kabul edilmediğini, daha sonra 1966, 1967 ve 1968 yıllarında da aynı önergeyi verdiğini ve sonunda bu talebi kabul ettirdiğini belirtiyor: “5 kişilik bir liste yaptık ve şubeyi kurmuş olduk. Ünal Ertan’ın yazıhanesinde çalışmaya başladık. Belediye Başkanı Osman Kibar’la anlaştık. Taşıt projeleri, tesisat projeleri bize gelmeye başladı, onları tasdik etmeye başladık. Bu arada, bina aramaya başladık kendimize. Uzun yıllar kullandığımız Sevinç Pastanesi sokağındaki lokal olarak çalıştırdığımız yeri satın aldık ve oraya yerleştik. Oda, yıllarca orada faaliyet yürüttü. 150 kişi tespit etmiştim, İzmir ve çevre illerde, ilk yaptığımız kongreye 110 kişi geldi. Denizli’den, Balıkesir’den, Antalya’dan üyelerimiz geldi. Makine mühendisleri, odalarına her zaman sahip çıkmışlardır. Odamız yalnızca üyelerimizin haklarını korumuyor. Eğitim veriyor, usta yetiştiriyor, çeşitli alanlarda faaliyet gösteriyor. Bunların hepsi halka, hayata dönük ve önemli işler. 1973 yılında CHP’de il başkanı olunca başkanlığı bıraktım. İkisi bir arada olmazdı. 10 sene de Şubemizin de kurucuları arasında yer aldığı Türkiye Trafik Güvenliği Vakfı’nın başkanlığını yaptım. Vakıfta da faydalı işler yaptık. İzmir’deki yaklaşık 300 ilkokula otobüsü götürdük, 1. sınıftan 8. sınıfa kadar öğrencilere o otobüste trafiği öğrettik. O çocukların birçoğu bugün ehliyet aldılar.” Ekrem Bulgun, Şubemizin hizmet binası olan Tepekule Kongre ve Sergi Merkezi’nin inşası için gösterdiği çabayla da biliniyor. Bulgun, o süreci şöyle anlatıyor: “Galiba Fasih Bey’in başkanlığı dönemindeydi, Fasih bey telefon etti, “Başkan, binamız yetmiyor bize, bir yeni bina satın almak istiyoruz” dedi. Alsancak’taki lokal olarak kullanılan yere toplantıya çağırdılar. Oraya gidince izah ettiler; ‘Şurada bir bina var, şurada bir han var, şurada bilmem ne var’. Dedim ki, ‘Böyle şey olmaz, bir yer almakla olmaz; bir arsa bulacaksınız. O arsaya, ya Odaya uygun bir yer yapacaksınız, gücünüz yetmiyorsa kat karşılığı yaptıracaksınız veyahut da gücünüz yetiyorsa, komple kendiniz yapacaksınız. Önce bir arsa alın.’ Bu tartışıldı, onaylandı ve arsa aramaya başladılar. Doğan Bey Başkan oldu. Bir gün telefon ettiler ve ‘Başkan, Güzelbahçe’de bir yer bulduk inşaat yapmak için; görmek ister misin?’ dediler. ‘Güzelbahçe’de, Odaya yakışan bir şey olmaz. Benim görmeme ihtiyaç yok; kendiniz istiyorsanız yapın’ dedim.

Birkaç gün geçti aradan, ‘Başkan, Çimentaş’ta bir yer bulduk’ dediler, ‘Orası da olmaz, orası toz toprak’ dedim. Yine zaman geçti, Tepekule’nin inşa edildiği yeri söylediler, ‘Tamam, derhal alın’ dedim. ‘Ama çok pahalı’ dediler. 85 bin liraydı galiba, yani o zamanki parayla 85 milyar. ‘Alın’ dedim, ‘Paramız yok’ dediler. Galiba oğlum Hakan Bulgun da muhasip üyeydi o zaman. O da bana ‘Paramız yok’ dedi. ‘Senet imzalayın’ dedim ve senet imzaladılar. Kaç kişi imzaladı, bilmiyorum. Arkasından birtakım projeler geldi, en sonunda mevcut projeyi seçtik. Bir gün tekrar toplantıya çağırdılar, hesap çıkarmışlar. Kazım Bey, ‘Maliyet 15 milyon mark.

Nasıl kalkacağız altından?’ dedi. ‘Diğer yerlerin satışından gelecek kârı hesap ettiniz mi?’ dedim, ‘Evet’ dediler. ‘Ne tutuyor, nasıl oluyor?’ dedim, ‘Metrekaresini 1200 marktan satarsak karşılıyor’ dediler. ‘Ama bunu nasıl yapacağız?’ vesaire derken, Özden Bey, ‘Ekrem ağabey, buradan yer alır mısın?’ dedi. Ben de ikinci kattaki 100 metrekarelik bir ofisi aldım. ‘Benim aldığımı bültene yazacaksınız’ dedim teşvik olması amacıyla ve bültende bu haber yayımlandı.

Sonrasında iki ay içerisinde ofislerin hepsi satıldı”. Eşinin iş yaşamına önemli katkılarda bulunduğunu söyleyen Bulgun, “Çocuklarımı o büyüttü. Ben çok zaman harcadım Oda ve partide çalışmak için. Çocukların büyüdüğünü 15 yaşına kadar fark etmedim bile. Hem onlara hem bana çok iyi baktı. Benimle beraber gelirdi otellerdeki mekanik tesisat yenileme işlerine. Orada da destek olurdu. 60 sene bana, iş tempoma uyum sağladı” diyor.

Deneyimleriyle meslek alanına ve emekleriyle Oda çalışmalarımıza önemli katkılar sunan Ekrem Bulgun’a MMO İzmir Şubesi olarak daha nice verimli ve sağlıklı yıllar diliyoruz.

*Röportaj Haziran 2021 tarihli bültenimiz için yapılmıştır

Tanıtımlar
Künye
MAKİNA MÜHENDİSLERİ ODASI İZMİR ŞUBESİ ADINA SAHİBİ
Ziya Haktan Karadeniz
SORUMLU YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ
Evrim Aksoy
BÜLTEN YAYIN KOMİSYONU SORUMLU YÖNETİM KURULU ÜYELERİ
Burcu Başpişirici
YAYINA HAZIRLAYAN
Orhan Bilikvar
YAYIN TARİHİ
5 MART 2025
YÖNETİM YERİ
MMO Tepekule Kongre ve Sergi Merkezi Anadolu Cad. No: 40 K: M2 Bayraklı - İZMİR
Tel: (232) 462 33 33
Faks: (232) 486 20 60
www.mmo.org.tr/izmir
Yerel Süreli Yayın
MMO İzmir Şube yayın organı MMO üyelerine ücretsiz gönderilir.
Gönderilen yazıların yayınlanıp
yayınlanmamasına, TMMOB Makina
Mühendisleri Odası İzmir Şubesi
Yönetim Kurulu karar verir.
Yayımlanan yazılardaki sorumluluk
yazarlarına ilan ve reklamlardaki sorumluluk ilanı veren kişi veya kuruluşa aittir.
Bülten’e gönderilen çeviri yazıların kaynağı mutlaka belirtilir. Gönderilen yazılar, yazarlarına geri verilmez.
Bu web sitesi çerez kullanmaktadır
Sitemizin çalışması için gerekli olan çerezleri kullanıyoruz. Siteyi kullanmaya devam ederek bunları kabul etmiş olursunuz.
Bizi Takip Edin
MMO İZMİR
MMO
TMMOB