
423. Bülten’den
Cumhuriyetin İlanı: Halk Olmanın, Aydınlanmanın ve Yeniden Kuruluşun Yolu 29 Ekim 1923, salt bir tarih değildir; bir halkın küllerinden doğuşunun, kendi kaderine sahip çıkışının, tarih […]

Cumhuriyetin İlanı: Halk Olmanın, Aydınlanmanın ve Yeniden Kuruluşun Yolu 29 Ekim 1923, salt bir tarih değildir; bir halkın küllerinden doğuşunun, kendi kaderine sahip çıkışının, tarih […]

YAZI DİZİSİ: Sessiz Tarih, Küçük Dev Kadınlar Boston’un rüzgârlı kıyılarında, 1932 yılında dünyaya gelen Sylvia Plath, yaşamı boyunca iki büyük aynaya bakarak yazdı: biri kendi […]

Karakaya Köyü’nde Taş Ocağına Tepki: “Yaşam Alanlarımızı Korumakta Kararlıyız” Çorum’un Sungurlu ilçesine bağlı Karakaya Köyü’nde, köy yerleşimine çok yakın bir alanda açılmak istenen taş ocağına […]

KÜNYE Söylev(Nutuk) Cilt 1-2 Gazi Mustafa Kemal Atatürk Tür: Siyasal Tarih Yazar: Hıfzı Veldet Velidedeoğlu Sayfa: 416İlk Baskı: 2007 Yayınevi: Cumhuriyet Yayınları SÖYLEV, Gazi Mustafa […]
“Dijital Gelecek ve Endüstri Mühendisleri” ana temasıyla düzenlenen Endüstri Mühendisleri Bahar Konferansları kapsamında gerçekleştirilen “Endüstri Mühendislerini Nasıl Hazırlamalıyız?” kapanış panelini dinlerken, mesleğimizin nasıl bir dönüşüm sürecinde olduğunu bir kez daha fark ettim. Endüstri mühendisliği disiplini, veri odaklı karar alma mekanizmaları, yapay zekâ destekli süreç yönetimi ve sürdürülebilir üretim modelleriyle birlikte kendini yeniden tanımlama sürecinde olduğu aşikardır.

Panelde, yalnızca teknolojik gelişmeler değil, bu gelişmelerin endüstri mühendisliğinin özüne ve gelecekteki rolüne nasıl yansıyacağı hem akademik, hem de sektörel açıdan zengin bir içerikle tartışıldı.
Endüstri mühendisleri, üretimden lojistiğe, sağlık hizmetlerinden kamuya kadar pek çok alanda verimlilik, kalite ve sürdürülebilirlik odaklı çözümler geliştiriyor. Dijital dönüşüm ise yapay zekâ, büyük veri, nesnelerin interneti, bulut bilişim ve siber-fiziksel sistemler gibi teknolojilerin üretim ve hizmet süreçlerine entegre edilmesi anlamına geliyor. Bu noktada, endüstri mühendisliği disiplininin doğasında var olan “sistemleri, süreçleri ve insanı entegre etme” bakış açısı, dijital dönüşüm sürecinde büyük bir anlam kazanıyor. Çünkü endüstri mühendisleri artık yalnızca teknolojiyi kullanan değil; bu teknolojilerin iş süreçlerine entegrasyonunu planlayan, yöneten ve optimize eden mühendisler konumunda.
Panelde konuşulan en dikkat çekici konulardan biri de “Dijital Dönüşümü Planlamak ve Yönetmek için Gerekli Olan Dijital Yetkinlikler konusu idi.
Avrupa Dijital Yetkinlik Çerçevesi, bu becerileri beş ana başlıkta toplamaktadır:

Dijital yetkinlik, endüstri mühendisliğinde iş performansının kritik bir belirleyicisidir ve dijital dönüşümün başarısı, mühendislerin sahip olduğu bu yetkinliklerle doğrudan bağlantılıdır.
Dinlediklerimden çıkardığım en güçlü mesaj; geleceğin endüstri mühendisinin sadece teknik bilgiyle değil, dijital okuryazarlık, veri analitiği, sistem düşüncesi, etik farkındalık ve değişim yönetimi gibi yetkinliklerle donanması gerektiğiydi. Türkiye’de sektörlerin dijitalleşme düzeyleri farklılık gösterse de, her alanda ortak bir beklenti var: teknolojiyi anlayan, insanı merkeze alan ve sürdürülebilir çözümler üreten toplumcu mühendisler.
Endüstri mühendisliği eğitiminde de köklü bir dönüşümü zorunlu kılmaktadır. Dijital çağda mühendislik eğitimi; disiplinler arası etkileşimi teşvik eden, proje tabanlı öğrenmeye dayanan ve sanayi iş birlikleriyle desteklenen bir yapıya evrilmelidir. Böylelikle geleceğin endüstri mühendisleri, teknolojiyi sadece kullanan değil, yöneten ve dönüştüren profesyoneller olarak yetiştirilebilir.
Bu nedenle, hem üniversitelere hem de meslek odaları olarak bizlere düşen görev, dijital dönüşümün sadece araçsal değil; kültürel, stratejik ve etik boyutlarını da kapsayan bir mühendislik anlayışını birlikte inşa etmek. Panelin sonunda, geleceğe dair bu ortak vizyonun, mesleğimiz için güçlü bir yol haritası sunduğunu hissettim.
