
418. Bülten’den
19 Mayıs ve Cumhuriyet; Bir Direniş Mirası Cumhuriyet, yalnızca bir yönetim biçimi değil, son derece açık anlamıyla halkın iradesini gasp eden her güce karşı etik […]
19 Mayıs ve Cumhuriyet; Bir Direniş Mirası Cumhuriyet, yalnızca bir yönetim biçimi değil, son derece açık anlamıyla halkın iradesini gasp eden her güce karşı etik […]
MOCK-UP Her ürün fikri bir endüstriyel tasarımcının kalemiyle şekillenmeye başlar. Önce kağıt üzerinde başlayan çizimler, sonrasında bir bilgisayar programı aracılığı ile modellenir, üç boyutlu dijital […]
Mitolojik hikayeleri severim. Bunlar hayatın derin anlamlarını ve alınacak dersleri açıklayan hikayelerdir. Gerçeklerle fanteziler arasında neyin ne olduğu çok fark edilemeyen, her ne kadar ölümsüz […]
Bilindiği üzere ülkemizde inşaat ruhsatı alınmasından önce bir binanın belediyeye verilmek üzere ruhsat projeleri hazırlanmaktadır. Öncelikle yapıyı tasarlayan mimar, mimari projeyi hazırlar. Ardından, inşaat mühendisinin […]
Adı: Bilimsel Devrimlerin Yapısı
Yazar: Thomas S. Kuhn
Çevirmen: Nilüfer Kuyaş
Sayfa: 324
İlk Baskı: 2006
Yayınevi: Kırmızı Yayınları
Bilimsel buluşların mantıksal yapısı nedir? Ne tür kurallara ve kavramsal araçlara gerek vardır? Bu araçlarla üretilen bilginin sürekli ileriye, daha doğru olana gittiğini nereden bilebiliriz? Birbirine zıt bilimsel açıklamaların hangisinin daha geçerli olduğunu belirlemek için ne gibi ölçütlere sahibiz? Daha çok bilim felsefesi alanına giren bu sorulara yanıt ararken zorunlu olarak bilimin tarihsel bir süreç olarak nasıl geliştiği ve ne tür koşullarda üretildiği sorularının da yanıtlanması gerekir. Kuhn’un, bilim tarihinin kesintisiz bir bilimsel birikimin sonucu olarak değil; aksine, bilgiyi büyük kesintilere, hatta kopmalara uğratan devrimci dönüşümlerle geliştiğini gösterdiği “Bilimsel Devrimlerin Yapısı”; yayınlandığı 1962 yılında bilim tarihi, bilim felsefesi ve bilim sosyolojisi alanlarında bir bomba etkisi yaratmış ve o tarihten bu yana çağdaş bilim ve felsefe dünyasının temel klasiklerinden biri olarak kabul edilmeye başlanmıştır. Batı düşünce tarihinin temelinde yatan ampirist bilim geleneğini, bilim tarihindeki büyük dönüşüm ve devrimleri sorgulayan Kuhn; bilimsel ilerlemenin temel dayanağı olduğu iddia edilen ampirist bilgi kuramının bir gereği olarak bilimin tarihini de kendilerine göre yeniden yazanlara karşı, aynı tarihe bakarak bambaşka bir ilerleme yapısının ve bambaşka felsefi sonuçların oluşturulabileceğini kanıtlamak çabasındadır ve “Bilimsel Devrimlerin Yapısı” bu çabanın ürünüdür.