Yıldızlı Otellerimiz de Güvenli Değil miydi ?

21 Ocak 2025 sabahı Bolu dağlarındaki lüks  bir otelde,  büyük bir  yangın sonucu  müşterilerin otelin içerisinde mahsur  kaldığı  dehşet görüntüleri  haberiyle uyanan   Türkiye  ,sarsıcı  yeni    gerçeklere  de  uyandı.   Sadece oturduğumuz konutlar, binalar, madenler, fabrikalar, atölyeler, küçük işletmeler değil birçok hizmet ve imkanlarıyla   profesyonel hizmet sunduğu düşünülen  ,üst düzey imkanlara sahip hatta çocuklar için ayrı bir kayak pisti bulunduran   bir otelde de  iş güvenliği dolayısıyla can güvenliği tedbirleri  alınmamış , burada da sağlık ve güvenlik görmezden gelinmiş ve önemsenmemişti.

Resim-1. Bolu Grand Kartal Otel’inin yangın öncesi görüntüsü (solda)

Otelin bu şatafatlı görüntüsü, sunduğu konfor ve sayısız hizmetlerinin arkasında yangın kaçış merdivenlerinin, yangın alarmının, duman sensörlerinin, yağmurlama sistemlerinin, ışıklı kaçış yönlendirme tabelalarının hatta yeterli yangın tüplerinin bile   bulunmaması   gibi  çok büyük ihmallerin olabileceğini hatta güvenliğe ilişkin çivi  çakılmamış olabileceğini kimse aklına getirememişti.

Henüz ilk aşamada denetime en yetkili kurumlar bir tarafta bırakılarak, bir TV kanalındaki programda iş güvenliği  uzmanının denetim görevini yapmadığı ve hatta  otelde tatil yapmış olabileceği sadece tahmin edilerek ve bu beyanla olayın merkezinde kamuoyunda hedef gösterilmesi şaşkınlıkla karşılanmış ve tepkilere neden olmuştur. Zaten maaşını işverenden alan iş güvenliği uzmanının, kamusal denetimleri bile iptal ettirdiği ortaya çıkan bir işveren üzerinde ne yaptırımı olabileceği gayet açıktır.

Resim-2 ve 3. Otel odalarındaki dekorasyonlarda yanıcı ahşap malzemenin yoğun olarak kullanıldığı görülüyor.

Kurumlar sorumluluğu birbirlerine, büyük imkanlara sahip işveren ise çalışanlarına yüklemeye çalışırken bizler bu haberleri yine şaşkınlıkla izledik. Yangın sonrası bütün ekipler İtfaiye, Afad, Bakanlıklar, Belediyeler, İl Özel İdaresi olay yerine geldiler. Peki yangından önce, bu kurumlardan herhangi birisi bu otelde iş güvenliğine yani çalışan ve müşterilerin can güvenliğine az da olsa hassasiyet göstermiş miydi?

Sorumluluk TV kanallarında önce iş güvenliği uzmanına yüklenilmek istenirken otel için bir uzman atanmadığı, mevcut uzmanın  diğer otelin sadece bir bölümünde görevli olduğu ortaya çıkınca iş güvenliği uzmanını  suçlama konusu kapatıldı. Otelin sahibi tarafından mutfak personeli, aşçı, komi, elektrikçinin her şeye sebep sorumlular olarak gösterilmeye çalışılması kamuoyunda daha büyük tepkiye neden olurken; yıldızlı otellerde  bu tedbirlerden sorumlu kimdir sorusu üzerine belediye ve il özel idareleri üzerindeki soruşturulmalar yoğunlaştırıldı.

Yangından korunmak için hazırlanmış gerçekten kapsamlı bir yeterliliğe sahip Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik (BYKHY)’te belirtilen hiçbir önlem bu dört yıldızlı otelde maalesef bulunmuyordu. Anlaşıldığı kadarıyla bugüne kadar oteldeki tüm dekorasyon ve tadilatlar görüntüyü iyileştirmek yani kazancı arttırmak amacıyla yaptırılmıştı. Alt yapısal gerekliliklerden biri olan iş güvenliği tedbirleri göz ardı edilmişti.

Resim-4. Yangın söndürüldükten sonra otelin içi

Yangının ilk başlama anında restoran mutfağında mutfağında ocaktaki yağ yanmaya başladığında ve mutfak personeli tarafından yangın tüpleri ile söndürülemeyecek boyuta geldiğinde, davlumbazdaki  otomatik söndürme tertibatı devreye girerek yangını hemen söndürebilirdi.

Yangın sönmediğinde duman sensörleri  yangın paneline alarm vererek oteldeki müşterilerin tahliye edilmesini sağlayacak, yayılan yangın için, sprinkler adı verilen yağmurlama sistemi yangının yayılmasını önleyecek ve aynı zamanda binayı soğutacak, yangın paneli panikle asansöre binilmesini önlemek için asansörün kapılarını açıp ilk katta devre dışı kalacak, bina içinden tahliye olamayan otel müşterileri bina dış cephesindeki  yangın merdivenlerini kullanacak, bu esnada itfaiye araçları yangın bölgesine ulaşmış olup, tahliyeye yardımcı olacak ve de yangın söndürme çalışmalarına başlayacaktı; fakat bu tedbirlerden biri bile olmadığı için yangın bir faciaya dönüştü. Son olumsuzluk ise itfaiyenin binaya yaklaşma mesafesinin uygun olmamasıydı.

Resim-5.Yangın söndürme ve  kurtarma çalışmaları

Tek bir  tedbir bile,  örneğin  davlumbazda yangın söndürme tesisatının bulunuyor olması, mutfak  bacasının temizlenmiş olması, mutfakta yeterli sayıda yangın tüpü bulunması, sprinkler, alarm veren duman sensörleri, düzgün acil çıkış yolları veya yangın merdiveni tedbirlerinden herhangi biri bulunmuş olsaydı, en azından BYKHY’de yazan tedbirlerden biri tam anlamıyla gerçekleştirilmiş olsaydı sonuç insanların pencerelerden  atladığı 36’sı çocuk, 78 kişinin öldüğü, 52 kişinin  yaralandığı bir facia ile sonuçlanmayacaktı.

Çeşitli web sitelerinden yayılan haberlerde otelin yangın sebebiyle elektiriği kesildiğinde oda kapılarının açılamadığı konusu ise araştırılması gereken paniğin ve  facianın boyutunu arttıran önemli unsurlardan biridir.

Yine aynı soru “Yıldızlı” bir otelde bir tane dahi güvenlik önlemi alınmamış olabiliyor muydu?

Anlaşıldığı üzere işveren, önlemler için masraf yapmamak adına kanunların bazı açıkları ve siyasi yakınlıklarını devreye sokarak denetimleri bertaraf edebilmişti. Önlem alınıp  alınmaması konusu ise işverenin kendi vicdanına ve insiyatifine kalmış, otel sahibi tahminen 50 yıllık bu otelde 50 yıldır hiçbir ciddi olay görülmedi diye düşünmüş ve tedbir almaya gerek duymamıştı.

Resim-6. Yangin güvenliği tedbirlerinin ihmali sonucu 78 kişiye mezar olup harabeye dönen otelin son görüntüsü

Şu anki durumda, 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği kanunu uyarınca oteller “Az Tehlikeli’’ sınıfta bulunduğundan çalışan sayısı 50 kişinin altında ise iş güvenliği uzmanı çalıştırma zorunluluğu bulunmamakta ve uzmanın görevlerini kısa ve uzaktan bir eğitimle işveren devralabilmektedir.

Otellere ve işletmelere ruhsat alındıktan, “yıldızlar” verildikten sonra da somut olarak belirlenmiş periyotlarda ve detaylı yönetmeliklerce zorunlu olarak kontrol edilmesi gerekliliği Gayrettepe’de 2024 yılında 29 kişinin öldüğü yangında da anlaşılmış; bu facia ise artık daha katı kurallar konulmasını zorunlu bir hale getirmiştir.

Denetimi yapacak kamu kurumları ise öncelikle siyasi baskılardan etkilenmeyecek kurumlar olmalı; belki de tarafsız ve yetkin kurum/kuruluşlara da bu denetimlerde görev verilmelidir.

Kaynakça

tr.wikipedia.org

Tanıtımlar
Künye
MAKİNA MÜHENDİSLERİ ODASI İZMİR ŞUBESİ ADINA SAHİBİ
Ziya Haktan Karadeniz
SORUMLU YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ
Evrim Aksoy
BÜLTEN YAYIN KOMİSYONU SORUMLU YÖNETİM KURULU ÜYELERİ
Burcu Başpişirici
YAYINA HAZIRLAYAN
Orhan Bilikvar
YAYIN TARİHİ
5 MART 2025
YÖNETİM YERİ
MMO Tepekule Kongre ve Sergi Merkezi Anadolu Cad. No: 40 K: M2 Bayraklı - İZMİR
Tel: (232) 462 33 33
Faks: (232) 486 20 60
www.mmo.org.tr/izmir
Yerel Süreli Yayın
MMO İzmir Şube yayın organı MMO üyelerine ücretsiz gönderilir.
Gönderilen yazıların yayınlanıp
yayınlanmamasına, TMMOB Makina
Mühendisleri Odası İzmir Şubesi
Yönetim Kurulu karar verir.
Yayımlanan yazılardaki sorumluluk
yazarlarına ilan ve reklamlardaki sorumluluk ilanı veren kişi veya kuruluşa aittir.
Bülten’e gönderilen çeviri yazıların kaynağı mutlaka belirtilir. Gönderilen yazılar, yazarlarına geri verilmez.
Bu web sitesi çerez kullanmaktadır
Sitemizin çalışması için gerekli olan çerezleri kullanıyoruz. Siteyi kullanmaya devam ederek bunları kabul etmiş olursunuz.
Bizi Takip Edin
MMO İZMİR
MMO
TMMOB