
Bilimsel Devrimlerin Yapısı
Künye Adı: Bilimsel Devrimlerin Yapısı Yazar: Thomas S. Kuhn Çevirmen: Nilüfer Kuyaş Sayfa: 324 İlk Baskı: 2006 Yayınevi: Kırmızı Yayınları Bilimsel buluşların mantıksal yapısı nedir? Ne tür kurallara ve […]
Künye Adı: Bilimsel Devrimlerin Yapısı Yazar: Thomas S. Kuhn Çevirmen: Nilüfer Kuyaş Sayfa: 324 İlk Baskı: 2006 Yayınevi: Kırmızı Yayınları Bilimsel buluşların mantıksal yapısı nedir? Ne tür kurallara ve […]
Künye Adı: Direniş Yazar: Ernesto Sabato Sayfa: 140 İlk Baskı: 2018 Yayınevi: Delidolu Yayıncılık Latin Amerika edebiyatının son büyük klasik yazarlarından Ernesto Sabato’nun ölmeden önce yazdığı son kitabı! Direniş, insanoğlunun yaşadığı dünyaya […]
Künye Tür: İnceleme Yazar: Henry David Thoreau Sayfa: 50 İlk Baskı: 2016 Yayınevi: Kafekültür Yayıncılık Sivil itaatsizlik terimini siyasi literatüre ilk kazandıran Henry David Thoreau’dur. […]
İktidar Hesapları; Baskı ve Korku, Siyah ve Beyaz Türkiye, uzun yıllardır toplumsal kutuplaşmanın derinleştirildiği, siyasal manipülasyonların sıradan hale geldiği, iktidarın gücünü artırmak için stratejik hamlelerle […]
Orijinal Adı: Free – Coming of Age at the End of History
Tür: Anı, Edebiyat
Yazar: Lea Ypi
Çeviren: İlknur Özdemir
Sayfa Sayısı: 248
Tekrar Baskı: 3. Baskı / 02.2024
Lea Ypi her şeyin kurallarla belli olduğu, kimsenin izin almadan bir şey yapamadığı bir ülkede büyüdü. Yuva dediği bir ülkede. İnsanların eşit olduğu, birbirlerine yardım ettiği, daha iyi bir dünya inşa etmek için bir şeyler yaptığı bir ülkede. Herkesin önce gitmek istediği, sonra kaçmak istediği bir ülkede. Komünist Arnavutluk’ta.
Bir gün her şey değişti. Komünist liderlerin heykelleri yıkıldı. Artık insanlar özgürce oy kullanabiliyor, istediklerini giyebiliyor, istediklerine inanabiliyordu. Ve meydanlarda bağırıyorlardı: “Gerçek demokrasi! Gerçek özgürlük!”
“Özgür: Her Şey Parçalanırken Büyümek” kitabında Lea Ypi, bir yandan karışan ülkesinin manzarasını bir yandan da ailesinin sırlarını ele alıyor ve ortaya roman tadında ama tüm acıların, tüm kısıtlanmışlıkların, tüm yapamayışların, tüm başarıların gerçek olduğu bir anlatı çıkarıyor. Sonunda da anne babasının dünyasıyla bugünün dünyasını kıyaslıyor. Hangisi ideal? Hangisi daha gerçek? Hangisi daha özgür? Sahi, özgürlük ne demek?
“Nihayet gelmişti özgürlük ama soğuk sunulan bir yemeğe benziyordu. Pek az çiğneyip hemen yuttuk, açlığımız geçmedi. Bize yemek artıkları mı verildi diye merak edenler oldu. Kimileri de verilenin sadece soğuk başlangıçlar olduğunu söyledi.“