Yarıyıl tatilinin son haftasını ailece yurt dışında bir yerlerde geçirmek istedik. Bugüne kadar temkinli “hijyenik” tavrımızı korumuş Avrupa’nın pek çok başkentini ziyaret etmiştik. Bu sefer hazırda Schengen vizesi bulunmayan pasaportumuz, bizi kabul edebilecek bir yerlere uygun şekilde sınırlarımızı zorlamaya ve kişisel alan algımızı deldirmeye niyetliydi. Seçenekler arasında kış sezonunda ılık havasıyla Fas, Mısır ve Birleşik Arap Emirlikleri (Dubai) vardı. Dubai’yi eledikten sonra Fas ve Mısır arasında uzun bir git gel yaşadık ve sonunda soruyu, bu sıralar ilgisini ChatGPT’nin teknik alt yapısına yönlendirmiş olan eşim, ChatGPT’ye yöneltmeye karar verdi.
Şehirlerin güvenlik durumundan, dört kişilik iki çocuklu bir aile için ilgi çekici olup olmayacağına, temizliğine, çocuklarla şehirde rahat edip edemeyeceğimize, tavsiye ettiği ziyaret edilecek yerlerin listesine, tercih ettiğimiz koşullarda hangi otellerde konaklayabileceğimize, ayırmamız gereken bütçeye tüm soruları ChatGPT’ye yöneltti. Sadece bununla kalmadı, tercihimizi Fas’tan yana belirledikten sonra dört günlük tatilimizin planını da kısmen ChatGPT’ye yaptırdı.
Deneyimleyenler bilir, bu taramaları yaparken arama motorlarına sorulduğu gibi kelimeleri dikkatle seçmek yerine daha önceden ülkeyi ziyaret etmiş yakın bir arkadaşa sorar gibi dil sürçmelerini, alabileceği reaksiyonları, konu hakkındaki cahilliğini gizlemeden doğrudan düşündüğü gibi sordu. Yani söz gelimi arama motorlarında “Agafay çölünün yapısı” şeklinde yapacağı bir tarama yerine ChatGPT’de “Agafay çölü gerçek bir çöl mü, yoksa taşlık mı?” şeklinde yaptı. (Burada bir virgül koyup ChatGPT’de yaptığına “tarama” değil bundan sonra “sorgu” demeliyim. Kullanıcı açısından arama motorlarından farkının da tam burada başladığını söylemeli ve bu noktaya geri dönmek üzere bir virgül daha bırakmalıyım.) ChatGPT Marakeş’den 30-40 km uzaklıktaki Agafay’ın gerçek bir çöl olmadığını, orada kum tepelerini (erg) bulamayacağımızı, gerçek bir çöl arıyorsak Marakeş’den 450-600 km uzaklıktaki Sahra çölüne gitmemizi, buranın yapısının ergler (kumullar), hammada (taşlık bölge), serir (çakıllık alan) ve dayalardan (kuru göl yatakları) oluştuğunu yazdı. Bunun üzerine eşim de mesafenin çokluğuna değecek kadar çölü merak etmediğimizden sorusunu değiştirdi. “Agafay çölü çocukları ihya eder mi?” ChatGPT de bu sorusuna çeşitli açıklamalar eşliğinde “Eğer çocuklarınız geniş, açık alanlarda koşup keşfetmeyi, deveye binmeyi, ATV turlarını, yıldızları izlemeyi seviyorsa evet, ihya olabilirler! …Özetle: Macera ve keşif seven çocuklar için müthiş olabilir, ama kumdan kale yapmayı hayal edenler için pek değil.” cevabını verdi.
Şekil 1. ChatGPT Sorgu Ekranı 1
Hepimiz için sıkı geçen bir çalışma dönemini ödüllendirmenin ve bu döneme eşlik eden ülkenin karamsar atmosferinden uzaklaşmanın zamanı gelmişti. Her ne kadar çocukların yanında karamsar havadan bahsetmemeye gayret etsek de aldığımız haberlerin neticesinde ev içinde anlık tepkilerimizi kontrol edemediğimiz bir dönemden geçmekteydik. Bu tatil kendimizi, pek çoklarının yaşam tarzı olarak benimsediği gibi, gündemden uzak tutup düzene yumuşak teslimiyetimizi sağlayacak, görmeyecek, duymayacak ve konuşmayacaktık.
Tatil için heyecanla planı ChatGPT’ye sorduk. Çöl ziyareti yapacağımız günü; Atlas dağlarında dağ yürüyüşü ve Berberi köylerini ziyaret, köyde lokal bir restoranda yemek ardından Agafay çölünü ziyaret, çölde nane çayı ve dönüşünde şehirde akşam yemeği olarak planımızı aldık. Verdiği cevaplar bizi ikna etti. Planları hoşumuza gitti. Her şey eskisinden daha kolay halloldu. Artık geleneksel yazılım mimarilerindeki katı determinizme mahkûm değildik, yapay zekanın daha stokastik yapısı sayesinde sorularımıza aldığımız cevaplar bize uyumlanabiliyordu. Ortada bir düşünme, karar verme, bilinç olmadan, sadece matematiksel hesaplamalarla bize bir sonuç veriyordu, tam da bizim yapacağımız gibi. (Detaylı teknik bilgi için burayı tıklayabilirsiniz Evrim Ağacı/ChatGPT Her Şeyi Nasıl Bilebiliyor?)
Sunduğu önerilerden memnun, bavullarımıza tatil planımızı da koyup yola çıkmak üzereyken eşim bir soruna işaret edercesine bana döndü ve “İnsan ChatGPT’nin dediği her şeye inanıyor,” dedi. O anda, geçenlerde ödevden beklediği notu alamayan öğrenci arkadaşımın, kendisini problemin çözümünde kullandığı yöntemin yanlış olduğuna ikna etmeye çalışırken bana verdiği cevap aklıma düştü. Kendinden son derece emin ve benim yanlışıma işaret edercesine “Ama ChatGPT’ye sormuştum!” diyordu.
Nasıl olmuştu da öğrenci arkadaş gibi ChatGPT’den gelen cevabı sorgulama ihtiyacı hissetmemiştik. Objektifliğini test etmiş miydik? Bu noktada yukarıda koyduğum virgüle, “Tarama mı, Sorgu mu?” geri dönmeli. Arama motorlarında yaptığımız “taramalarda”, aradığımız bilgiye ulaşma süremizi uzatsa da karşımıza çıkan birden fazla kaynaktan güvenilir olanları seçmek ve birbiri ile kıyaslama inisiyatifini kullanmak zorundaydık. Sorumuza cevap önümüze düşen kaynaklardan, aradığımız bilgiyi cevaplayacak olanı seçerken güvenilirliğini de gözümüzün ucuyla takip ediyorduk. Yapay zekâ algoritmasında ise gerçekleştirdiğimiz “sorgunun” ekranımıza düşen tek cevabı var. Bu cevap bizi ihya edene kadar yapay zekaya beklentilerimizi, bir arkadaş ile sohbet eder gibi, yüklüyoruz. Tıpkı yukarıdaki örnekte iki yetişkin, iki çocuklu bir aile olarak yolculuk edeceğimizi, Marekeş’de konaklayıp çöle gitmek istediğimizi, Agafay çölünün gerçek bir çöl olup olmadığını, çocukları ihya edip etmeyeceğini sorduğumuz gibi. O da çoğu durumdaki bir arkadaş gibi, bize bizim bakış açımızdan, kendi öğrendiği en iyiler ile cevaplar sunarak ilerliyor ve bir cevap sunuyordu, üstelik bu da çok ikna ediciydi. Taraflı (bizim tarafımızda) ama objektif gözüküyordu. Neyse atla deve değildi ya, sonuçta bu bir tatil, mutlaka güvenli ve keyifli vakit geçirmenin yolu bulunabilirdi.
Yola çıktığımız gün yakın zamanda ücretsiz sohbet botu uygulamasını yayınlayan Deep Seek’in (ChatGPT gibi çalışan bir yapay zekâ uygulaması) ChatGPT’nin üzerinde çalıştığı donanım firmasının (NVIDIA) hisselerinin ciddi oranda (%18) oranında düşmesine neden olduğunu öğreniyoruz. Bu sefer ona (Deep Seek) soruyoruz. “Sen mi büyüksün, ChatGPT mi?” Soruya alt yapılarından vs bahsederek net bir cevap vermekten kaçınıyor. Biraz da bunu bir oyuna dönüştürerek Deep Seek’i köşeye sıkıştırıyoruz ve cevabı alıyoruz, “Ben ChatGPT’den daha iyi değilim”.
Şekil 2. DeepSeek Sorgu Ekranı
ChatGPT bir kez daha üzerindeki güveni tazeliyor. Zaten tatil de çok güzel başladı, Marakeş sokakları kızıl toprak rengin hakimliğinde renkli ve coşkulu yapısı ile merakımızı şimdiden çok çekti. Otel de konforlu. Tek derdimiz akşam nerede yesek, harika başlangıç. Yarın çöl günü!
Çöl günü geldi. İlk iş Atlas dağlarındaki bir Berberi köyüne gidilecek. Berberi köyüne vardığımızda bizi bir tur rehberi karşılıyor. Baya dağa gelmişiz, arazi yokuş ve kayalık, yapraksız dalları ile elma ve ceviz ağaçları, pek de çorak. Rehber çok girişken. Biz daha kendisine ısınmadan başlıyor anlatmaya. İlk anlattığı şey Berberilerin Arap olmadığı ve Arapça değil Berberi dilinde konuştuğu. Bu çetin coğrafya ile baş edebilmek ile ilgili etnik kimliği ile övünüyor, onların mücadeleci kimliklerinin bir sonucu olduğuna inanıyor. Ortak yurdu paylaştıkları Fas devletinin Fransa’dan bağımsızlığını ilan etmesine ve bu bağımsızlık hareketini Berberiler ile birlikte vermesine rağmen resmi dil olarak Arapça’dan sonra Berberice’nin de kabul edildiğini ancak nüfusun %40’ını oluşturan Berberilerin dilinin resmi dil olarak etkin kullanılma imkanının yaratılmadığını, okullarda okutulmadığını, lakin son zamanlarda sadece özel okullarda Berberi dili derslerinin yer aldığını, buradaki yoksul ailelerin çocuklarının okula başladığında eğitimsel olarak sadece dil nedeni ile büyük bir ayrımcılığa maruz kaldığını ve çok zorlandığını, konuşma dili kendi aralarında aktif olarak kullanılsa da alfabelerinin unutulma tehlikesi ile karşı karşıya olduğunu ve daha nicelerini biz nabzımızı dağı tırmanmaya kullanırken o coğrafyanın çetin şartlarına alışkın bedeni ile hem tırmanış yapıyor hem de turist murist dinlemeden bir çırpıda göğsünden taşarca meselesini dünyaya duyuruyordu, elinden geldiğince…
Şekil 3. Berberi Bayrağı
Bir düzlüğe varıp da dinlenmeye geçince eşim sordu, biz mi sorduk, o mu söyledi? Biz sormamıştık ama o söyledikçe ortak derdimizi görmüş, duymuş ve konuşmuştuk. Özellikle büyük oğlum da konuya merakından sorularıyla irdeledikçe irdeliyordu. Neyse bu kadardan konforumuza zarar gelmezdi. Akşama nerede yesek?
Tatilimiz bitip Türkiye’ye döndüğümüzde meteoroloji bültenleri yılın en soğuk günlerinin yakın olduğunu bildiriyordu. Bizim kendimizi ılık tutmaya çalıştığımız o kısa süre içinde; birilerinin birileriyle barış için el sıkışmasının neticesini beklerken, kayyumlar tüm hızıyla kaldığı yerden (Hakkâri, Mardin, Tunceli, Siirt, Batman, Van büyük şehir ve şehir belediyelerine ve Esenyurt, Akdeniz, Bahçesaray, Ovacık, Halfeti ve Kağızman ilçe belediyelerine) devam ediyor, seçilmişlerin yerine atanmışlar geliyordu. “Bu suça ortak olmayacağız!” adlı bildiriye imza atmış olan Barış Akademisyenlerinin, ihraç süreçlerinin 8. yılı dolmuştu (7 Şubat 2025) ve imzacı 385 akademisyenin henüz sadece 4 tanesinin işe iade kararı kesinleşmişti. CHP’den gelecek dönem Cumhurbaşkanı adayı İmamoğlu hakkında istenen toplam hapis cezası 23 yıla dayanmıştı. Sevdiğimiz, güvendiğimiz, ilgiyle takip ettiğimiz aralarında daha önce meslek odamızda göç konusunda söyleşide bulunduğumuz gazeteci, yazar, hak savunucusu sevgili Ercüment Akdeniz’in de eklenmesi ile toplam 34 gazeteci yargılanmak üzere tutuklanmıştı. TÜSİAD Başkanı Orhan Turan ile TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Mehmet Ömer Arif Aras soruşturma kapsamında evlerinden polis ile alınarak adliyeye sevk edilmiş ve hadlerini bilmeleri de bir kere daha hatırlatılmıştı. 21 Şubat Dünya Anadil günü de Türkiye’de Kürt diline yönelik hak ihlalleri ile (Kurdish Monitoring’e göre en az 109[1]) senesini devirmişti.
Gündeme kendimizi kapattığımız Fas tatilinde Türkiye’de demokrasi, hukuk ve insan haklarına dair kutumuzdan çıkanlar yukarıdaki gibiyken barışa dair umut ise yükselişe geçmişti. Bir mühendis olarak ortalama düzeydeki sosyal bilimler bilgim olanları anlamlandırmaya yetmiyordu. Kim bilir belki de beynim bir hesap makinesi gibi katı determinist ağlarla örülüydü. Benim bu konuda daha stokastik ve sosyal bilimler bilgisi güçlü bir yapıdan görüş almam gerekliydi.
BÜLTEN YAYIN KOMİSYONU SORUMLU YÖNETİM KURULU ÜYELERİ
Burcu Başpişirici
YAYINA HAZIRLAYAN
Orhan Bilikvar
YAYIN TARİHİ
4 HAZİRAN 2025
YÖNETİM YERİ
MMO Tepekule Kongre ve Sergi Merkezi Anadolu Cad. No: 40 K: M2 Bayraklı - İZMİR Tel: (232) 462 33 33 Faks: (232) 486 20 60 www.mmo.org.tr/izmir
Yerel Süreli Yayın
MMO İzmir Şube yayın organı MMO üyelerine ücretsiz gönderilir. Gönderilen yazıların yayınlanıp yayınlanmamasına, TMMOB Makina Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Yönetim Kurulu karar verir. Yayımlanan yazılardaki sorumluluk yazarlarına ilan ve reklamlardaki sorumluluk ilanı veren kişi veya kuruluşa aittir. Bülten’e gönderilen çeviri yazıların kaynağı mutlaka belirtilir. Gönderilen yazılar, yazarlarına geri verilmez.
Bu web sitesi çerez kullanmaktadır
Sitemizin çalışması için gerekli olan çerezleri kullanıyoruz. Siteyi kullanmaya devam ederek bunları kabul etmiş olursunuz.