
Ölü Canlar
KÜNYE Ölü Canlar Tür: Roman Yazar: Nikolay Gogol Sayfa: 304 İlk Baskı: 1842 Yayınevi: Can Yayınları Gogol’ün ilk kez 1842’de yayımlanan romanı Ölü Canlar, 19. […]
KÜNYE Ölü Canlar Tür: Roman Yazar: Nikolay Gogol Sayfa: 304 İlk Baskı: 1842 Yayınevi: Can Yayınları Gogol’ün ilk kez 1842’de yayımlanan romanı Ölü Canlar, 19. […]
KÜNYE Yaşını Gösteren Kadınlar-Yaşlanmanın Feminist Deneyimi Tür: İnceleme-Röportaj Yazar: Kollektif Sayfa: 200 İlk Baskı: 2024 Yayınevi: Dipnot Yayınları “Tartışacak, konuşacak çok şey var çünkü patriyarka, […]
TERÖR KORKUSU VE İKTİDARIN GÜÇ KONSOLİDASYONU Ankara’da Türk Havacılık ve Uzay Sanayii AŞ (TUSAŞ) tesislerine yönelik terör eylemini lanetliyoruz. Çok sayıda üyemizin, meslektaşımızın da çalıştığı […]
Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Guterres, “dünyada her 11 dakikada bir, bir kadın veya kız çocuğu partneri veya aile üyesi tarafından öldürülüyor” dedi. 25 Kasım Kadına […]
KÜNYE
Kadının Adı Yok
Tür: Roman
Yazar: Duygu Asena
Sayfa: 182
İlk Baskı: 1987
Yayın Yılı: 2024
Yayınevi: Doğan Kitap
Duygu Asena bu kitabında, temiz, telaşsız, kıvrak anlatımıyla bir kadının yaşadıklarını, daha doğrusu cinsiyetii kadın olarak belirlenmiş, herkesin üç aşağı beş yukarı tanık olabileceği ortak bir macerayı, bir kadının ağzından anlatıyor. Bu kadın, küçücük bir kızın henüz yaşanmamış doğal meraklarından, aşklar, acılar, sahtekârlıklar, hıslarla dolu bir hayatın bazen hafif, bazen ağır kıpırtılarına kadar, kendi ayakları üzerinde durabilmek için mücadele ediyor. Bu kadın, pürüzsüz bir tenden kırışıklıklara uzanan zaman içinde kendisi için var olabilmeyi hedefliyor. Beceriyor da…Ne pahasına olursa olsun..!
Şirin Tekeli; “1987’deki aile içi şiddet yürüyüşünden itibaren Duygu Asena, feministlerin gündeme getirdikleri meselelere sahip çıktı. Dergisinde(Kadınca) bu sorunlara geniş yer verdi ve meseleleri bizlerin yaptığından çok farklı, çok anlaşılır bir dille anlattığı için de, sorunlar gündeme oturdu”.
“Duygu, “Kadının Adı Yok” romanını yayınlamıştı. Kitabı, yayınlandıktan birkaç gün sonra okudum. Kadınların, kadın olmaktan kaynaklanan meselelerini, orta sınıftan bir kadının evlilik ilişkisi içerisinde o kadar yalın, ama açık seçik bir dille anlatmıştı ki, büyülendim. Hemen ona iki satırlık bir mesaj gönderdim, “Bu kitap Türkiye feminizminin manifestosudur”.