Orman Yangınlarına Karşı Etkin Kriz Yönetimi – 1

15 Ağustos 2024 tarihinde Karşıyaka ilçesi Yamanlar Mahallesi Karatepe mevkiinde başlayan ve hızla yayılan orman yangınında  4400 hektarlık orman alanı yandı, 16 ev tamamen yok oldu, 87 ev ve 45 işyeri boşaltıldı.  Üç mahallenin tahliye edilmesi ve bir hayvan barınağının boşaltılmasıyla sonuçlanan bu afet, kent genelinde ise ciddi endişe yarattı.  Ülkemizin dört bir yanında çıkan orman yangınları, sadece doğamızı değil, geleceğimizi de tehdit etmekte, evlerini, tarım arazilerini ve hayvanlarını kaybeden vatandaşlarımızı ise zor durumda bırakmaktadır.

Ülkemizde Ağustos ayında farklı yerlerinde aynı anda çıkan orman yangınları aynı zamanda kurumların yangına müdahaleye ilişkin birbirlerini suçlamalarıyla da gündemde yerini aldı. Suçlamaların odağında yer alan kurumlar arası koordinasyonsuzluk, görev ve yetki alan tartışmalarından sıyrılıp orman yangınlarına afet yönetimi perspektifinden değerlendirildiğimde ise “Orman yangınları nedir?”, “Orman yangını bir doğal afet midir?”, “Orman Yangınlarında Afet Yönetimi ve Kriz Yönetimi İlişkisi nedir?” “Orman yangınlarında afet yönetimi ve kriz yönetimi dinamikleri nasıl işlemektedir?”, sorularının yanıtlarını aramaya başladım.  Bu sorulara TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz’ın, ülkemizde yaşanan orman yangınlarına ilişkin 20 Ağustos 2024 basın açıklamasında yer alan çözüm maddelerini referans alarak orman yangınları afetlerinde kriz yönetiminin önemine ilişkin bu yazıyı hazırladım.

Orman Yangınları Nedir?

Orman yangını, açık alanda gerçekleştiği için rüzgâr ve yanıcı madde gibi doğal koşulların etkisi altında yayılma eğiliminde olan, başta odun, yaprak ve dal olmak üzere ormanda bulunan pek çok yanıcı materyali ve canlı ağaçları yakan yangın türüdür. Orman yangınlarının açık alanda gerçekleşmesi ve yayılma eğilimi söndürme işlemlerini zorlaştıran ana faktördür(1).

Orman Yangınları: Doğal Afetler ve Kriz Yönetiminde Kurumlar Arası Koordinasyonun Önemi

Orman yangınları, hem ekosistemler hem de insan yaşamı üzerinde derin etkiler bırakan yıkıcı doğal afetlerdir. Bu felaketler, yalnızca doğaya değil, aynı zamanda sosyal ve ekonomik yapıya da büyük zararlar verebilir. Orman yangınlarıyla mücadele, teknik bilgi kadar riskli ve karmaşık bir süreçtir. Bu süreçte, kriz yönetimi ve kurumlar arası işbirliği kritik bir rol oynar. Ancak orman yangınlarını yalnızca bir çevre felaketi olarak görmek yeterli değildir; bunlar, afet yönetiminin bir parçası olarak değerlendirilmelidir. Peki, orman yangınları sırasında kriz yönetimi neden bu kadar kritik ve kurumlar arası işbirliği nasıl geliştirilmelidir?

Afet Yönetimi ve Kriz Yönetiminin Dinamikleri

Orman yangınları, hızla yayılan ve kontrol altına alınması zor olan doğal afetlerdir. Bu tür olaylar sırasında afet yönetimi, kriz yönetimi süreçleriyle iç içe geçer. Afet yönetimi, önlem, hazırlık, müdahale ve iyileştirme olmak üzere dört aşamadan oluşan dinamik bir süreçtir (2). Şekil 1’de (3) gösterildiği üzere, bu aşamalar birbirini tamamlayarak etkin bir yönetim sağlar. Özellikle iyileştirme aşaması, yalnızca zarar gören alanların yeniden inşası ve rehabilitasyonunu değil, aynı zamanda kamu ve toplum yararını gözeten, kamusal alanları ve çevreyi koruyarak sürdürülebilir bir şekilde yeniden yapılandırmayı da içerir. Dolayısıyla, gelecek ayki bültende, orman yangınları sonrasındaki iyileştirme çalışmalarını kapsayan ve toplumsal faydayı öne çıkaran kriz yönetimi süreci bu yazının devamı olarak paylaşılacaktır.

Şekil 1: Bütünleşik Afet Yönetim Döngüsü, Prof.Dr. Vahap Tecim, https://vahaptecim.com.tr/2020-2021-guz-donemi-uzaktan-egitim-cikmazi/

Kriz yönetimi, yangının ilk anından itibaren hızlı, etkili ve organize bir müdahaleyi gerektirir. (4) Kriz yönetiminde yer alan temel unsurlar arasında erken uyarı sistemleri, yangına müdahale ekiplerinin hazır bulundurulması, lojistik destek ve halka doğru bilgi akışının sağlanması yer alır. Bu unsurların etkin bir şekilde yürütülebilmesi ise farklı kurumlar arasındaki güçlü işbirliği ve koordinasyona bağlıdır.

Kurumlar Arası Koordinasyonun Kritik Rolü

Orman yangını gibi doğal afetler meydana geldiğinde, birçok farklı kurum ve kuruluş devreye girer: Orman Genel Müdürlüğü, yerel yönetimler, itfaiye ekipleri, sağlık kuruluşları, askeri birimler, sivil toplum kuruluşları ve gönüllüler. (5) Tek bir kurumun üstesinden gelmesinin zor olduğu bu durumlar, ancak geniş katılımla ve etkin bilgi paylaşımı, koordinasyon, hızlı müdahale, kaynakların optimizasyonu ve önceden sorumlulukların belirlenip paylaştırılmasıyla yönetilebilir hale getirilebilir.

Bununla beraber Emin Koramaz’ın basın açıklamasında belirttiği üzere, yangınla mücadelede, coğrafi hakimiyet ve yerel bilgi en önemli unsurlardan biridir. Bu nedenle, bölgelerde görev yapan personelin devamlılığı kadar orman köylüsünün katkısı da vazgeçilmezdir. Bu katkıyı etkin bir şekilde kullanmak için mükelleflik* sistemi yeniden uygulanmalıdır.

150 yılı aşkın deneyime sahip Orman Teşkilatı, yangın önleme, mücadele ve koordinasyon görevini üstlenmiş olup, orman mühendisleri, orman muhafaza memurları, işçiler ve orman köylüleri ile bir bütün olarak topyekûn mücadele edecek şekilde yeniden yapılandırılmalıdır. Bu yeniden yapılanmanın yanı sıra, devlet tarafından kalıcı bir yangın söndürme filosu oluşturulmalı ve bu filo için özel eğitimli personel istihdam edilmelidir. Yangınla mücadelede etkin ve sürekli bir hazırlık için bu tür bir yapılandırma şarttır.

Kriz Yönetiminde İşbirliğini Güçlendirmek İçin Adımlar

Orman yangınları gibi doğal afetlerde kriz yönetiminin ve kurumlar arası işbirliğinin güçlendirilmesi için birkaç temel adım atılabilir: (5)

  1. Kapsamlı Kriz Planları: Önceden belirlenmiş ve düzenli olarak güncellenen kriz planları oluşturulmalıdır. Bu planlar, her kurumun rolünü net bir şekilde tanımlar ve kriz anında hangi adımların atılacağını detaylandırır. Kriz yönetim planları, yalnızca yangının kontrol altına alınmasına değil, aynı zamanda afet sonrası yeniden yapılanma ve rehabilitasyon süreçlerine de odaklanmalıdır.
  2. Teknoloji ve İletişim Altyapısı: İletişim ağlarının güçlendirilmesi, uydu görüntüleri ve drone teknolojilerinin kullanılması, yangınların erken tespiti ve müdahalesinde büyük avantaj sağlar. Bu teknolojiler, farklı kurumlar arasında anlık bilgi akışını hızlandırır ve kriz yönetiminde hızlı karar alınmasını kolaylaştırır.
  3. Eğitim ve Farkındalık: Eğitim ve farkındalık çalışmaları artırılmalıdır. Orman köylerinde ve kasabalarında yaşayan halkın, yangın çıkmaması için neler yapılması gerektiği konusunda bilinçlendirilmesi büyük önem taşır. Ayrıca, kasıtlı olarak çıkarılan yangınlar için ağır cezai yaptırımlar uygulanmalıdır. Eğitim programları, sadece yangın öncesi hazırlık için değil, yangın sırasında ve sonrasında alınacak önlemleri de kapsamalıdır.
  4. Entegre Yangın ve Afet Yönetimi: Orman yangınları genellikle söndürme çalışmalarıyla gündeme gelse de, entegre yangın yönetimi anlayışı benimsenmelidir. Bu yaklaşım, yangın önleme, söndürme, kriz yönetimi ve afet sonrası rehabilitasyon süreçlerini bir bütün olarak ele alır. Yanan alanların yeniden değerlendirilmesi ve ormanlaştırılması süreçlerinde bölgenin ekosistemine uygun adımlar atılmalıdır. Ayrıca devletin güçlü bir yangın söndürme filosu ve özel eğitimli personel istihdamı gibi uzun vadeli stratejilere yatırım yapmasını gerektirir.
  5. Arazi Kullanımı ve Önlemler: Tarım alanları ve orman kesitleri arasında yangın önleyici boşluklar bırakılmalı ve çiftçiler bu konuda bilinçlendirilmelidir. Yangın emniyet yolu ve şeritlerinin yapımı, su ikmal havuzlarının inşası gibi yangın önleme çalışmaları, yangın sezonundan önce mutlaka tamamlanmalıdır.
  6. Yanan Alanların Korunması: Anayasa’nın 169. maddesi kapsamında Bakanlık ve Orman Genel Müdürlüğü, yanan ormanların yeniden ağaçlandırılmasını sağlamakla yükümlüdür. Yanan alanlar, hiçbir şekilde başka bir kullanıma tahsis edilmemeli ve ormanlaştırma çalışmalarında bölgenin ekosistemi dikkate alınmalıdır.

Afet Yönetiminde Kriz Yönetiminin Önemi

Orman yangınları, doğanın yıkıcı gücüne karşı insanlığın verdiği en büyük sınavlardan biridir. Bu sınavı başarıyla geçmek, afet yönetiminin bir parçası olarak kriz yönetimini etkin bir şekilde uygulamayı gerektirir. Orman yangınları, sadece söndürme faaliyetleriyle değil, önleme, müdahale ve kriz sonrası rehabilitasyon süreçleriyle de ele alınmalıdır.

Orman yangınlarıyla mücadelede kriz yönetimi sadece müdahale aşamasını değil, sürdürülebilirlik ve toplumsal fayda odaklı iyileştirme aşamasını da kapsamalıdır. Kriz yönetiminin bu aşaması, afet sonrası kamusal alanların rehabilitasyonu ve toplumsal dayanıklılığın artırılması için kritik bir öneme sahiptir. Kurumlar arası etkili işbirliği, hazırlıklı olma ve sürekli gelişim odaklı bir yaklaşımla orman yangınlarının yıkıcı etkileri en aza indirilebilir. Ülkemizin orman varlığını tüketen, ortak geleceğimizi de tehdit eden orman yangınlarını ancak bilim, teknik ve mühendislik değerlerini gözeterek uygulanan doğru afet yönetimi ile önleyebiliriz. Yazının devamında, kriz yönetiminin bu önemli bileşenine ve iyileştirme sürecinin sürdürülebilirlik açısından nasıl ele alınması gerektiğine dair daha detaylı bilgileri paylaşacağız.

*Mükelleflik sistemi; orman yangınlarına karşı toplumsal dayanışmayı ve yerel halkın ormanların korunmasında daha aktif bir rol üstlenmesini teşvik etmek amacıyla tekrar gündeme getirilebilir.

Kaynakça

(1): Orman Genel Müdürlüğü (OGM), “Orman Yangınlarıyla Mücadele Esasları”, 2020

(2): Kadıoğlu, M. (2017). Afet yönetimi: Beklenmeyeni beklemek, en kötüsünü yönetmek. İstanbul: Marmara Belediyeler Birliği Kültür Yayınları.

(3): Bütünleşik Afet Yönetim Döngüsü, Prof.Dr. Vahap Tecim, https://vahaptecim.com.tr/2020-2021-guz-donemi-uzaktan-egitim-cikmazi/

(4): Kriz İletişimi ve Yönetimi, AÖF Yayınları, Prof.Dr. Melek TÜZ (Ünite 3, 6) Prof.Dr. Gürkan HAŞİT (Ünite 1, 2) Prof.Dr. İsa İPÇİOĞLU (Ünite 4, 5) Prof.Dr. İdil KARADEMİRLİDAĞ SUHER (Ünite 7, 8)  

(5): 20.08.2024 tarihli TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz’ın Yalnızca Ormanlarımız Değil, Ülkemizin Geleceği Yanıyor! Basın açıklaması, https://www.tmmob.org.tr/icerik/yalnizca-ormanlarimiz-degil-ulkemizin-gelecegi-yaniyor

Tanıtımlar
Künye
MAKİNA MÜHENDİSLERİ ODASI İZMİR ŞUBESİ ADINA SAHİBİ
Ziya Haktan Karadeniz
SORUMLU YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ
Evrim Aksoy
BÜLTEN YAYIN KOMİSYONU SORUMLU YÖNETİM KURULU ÜYELERİ
Burcu Başpişirici
YAYINA HAZIRLAYAN
Orhan Bilikvar
YAYIN TARİHİ
5 MART 2025
YÖNETİM YERİ
MMO Tepekule Kongre ve Sergi Merkezi Anadolu Cad. No: 40 K: M2 Bayraklı - İZMİR
Tel: (232) 462 33 33
Faks: (232) 486 20 60
www.mmo.org.tr/izmir
Yerel Süreli Yayın
MMO İzmir Şube yayın organı MMO üyelerine ücretsiz gönderilir.
Gönderilen yazıların yayınlanıp
yayınlanmamasına, TMMOB Makina
Mühendisleri Odası İzmir Şubesi
Yönetim Kurulu karar verir.
Yayımlanan yazılardaki sorumluluk
yazarlarına ilan ve reklamlardaki sorumluluk ilanı veren kişi veya kuruluşa aittir.
Bülten’e gönderilen çeviri yazıların kaynağı mutlaka belirtilir. Gönderilen yazılar, yazarlarına geri verilmez.
Bu web sitesi çerez kullanmaktadır
Sitemizin çalışması için gerekli olan çerezleri kullanıyoruz. Siteyi kullanmaya devam ederek bunları kabul etmiş olursunuz.
Bizi Takip Edin
MMO İZMİR
MMO
TMMOB