406. Bülten’den

Geçtiğimiz günlerde yaşanan, can kaybı ve yaralanmalara neden olan teleferik kazasının, yapılan incelemeler sonucu bakım eksikliğinden kaynaklandığı anlaşılmıştır. Bu üzücü olay, mühendislik, bakım ve güvenlik konularında ciddi eksikliklerin olduğunu bir kez daha gözler önüne sermiştir. 2017 yılından bu yana tesise ait günlük tutulan iş emri formlarında, direklere ait cıvata, rondela, rulman gibi makine elemanlarının düzenli bakımlarının ve değişimlerinin yapılmadığı belirlendi. Yapılan incelemelerde tesisteki 9 adet teleferik direğinin üstündeki   makara   sistemlerinin kontrolü ve değişimiyle ilgili bir kaydın bulunmadığı da anlaşıldı. Aynı zamanda bilirkişi raporunda, “Risk değerlendirmesi içerisinde yer alan mesleki yeterlilik belgesine ithafen işletmeye belgelerin teslim edilmesi istenmesine karşılık dosya içerisinde bakım personelinden bazılarının mesleki yeterlilik belgelerinin bulunmadığı görülmüştür.” ifadesi yer aldı. Raporda yapılan açıklamaya göre devrilen 5 numaralı teleferik direğinin taşıyıcı halat sistemindeki makaraların deforme   olması   sonucu üzerindeki cıvataların kopması ve bunun sonu cunda ise direğin devrilerek çarptığı teleferik kabininin alt kısmının parçalanmış olduğu belirtildi.

Teleferik kazası

Mühendislik meslek odaları, yaşamın hemen her alanında teknik kontrollerin ve denetimlerin bağımsız ve uzman kişiler tarafından yapılmasına olanak sağlar. Ayrıca, mühendislik uygulamalarının standartlara uygunluğunun denetlenmesi, olası teknik aksaklıkları ve güvenlik risklerinin   önceden tespit edilmesi, toplumun mühendislik hizmetlerinden güvenli ve etkin bir şekilde yararlanması ve mühendislik pratiğinin kalitesini ve güvenliğini artırmak için kritik bir rol oynar. Yapıların, projelerin ve diğer mühendislik ürünlerinin güvenliğini ve uygunluğunu denetlemek, projelerin çevresel etkilerini değerlendirip sürdürülebilir uygulamaları teşvik etmek, yeni teknolojilerin ve yenilikçi uygulamaların geliştirilmesine öncü olmak, doğal afetler veya acil durumlar gibi toplumsal olaylarda mühendislik bilgi ve becerileriyle topluma katkıda bulunmak mühendis odalarının çok sayıda işlevlerinden bazılarıdır.

Güvenlik, denetim ve toplumsal sorumluluk

Meslek odalarının denetim ve kontrol yetkisi, kamu güvenliği için vazgeçilmez bir unsurdur. Ancak ülkemizde hükümet politikaları, meslek odalarının yetkilerinin kısıtlanması, baskı ve yasaklarla bu yetkilerini kullanmalarının önüne geçilmesi yönündedir. Bu durum teknik kontrollerin etkinliğini azaltmakta ve bu tür kazaların önlenmesinde büyük bir boşluk yaratmaktadır. Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB), Türk Tabipler Birliği ve Barolar gibi halkın sağlığını ve güvenliğini doğrudan ilgilendiren örgütlerin   çalışmaları   ve   yetkileri   yeni   düzenlemelerle   sürekli   olarak   kısıtlanmaktadır. Bu düzenlemeler, meslek odalarının bağımsız denetim yapabilme kapasitesini zayıflatmaktadır. Bu durum, teknik denetimlerin tarafsızlığını ve etkinliğini olumsuz yönde etkilemektedir. Oysa ülke hükümetlerinin, mühendislik meslek odaları ve diğer teknik   ve   meslek   kuruluşlarıyla   dayanışma içinde olması ve onlara gerekli alanı hazırlaması hayati önem taşımaktadır. Özetle, Teknik Denetim ve Gözetim, Periyodik Bakım ve Kontrol Uygulamaları, Güvenlik Standartlarının Uygulanması ve İzlenmesi Mühendislik Meslek Odalarının, hükümetlerle   işbirliği   içinde   olmasıyla   tam   anlamıyla yerine getirebileceği sorumluluklar arasında yer alır.

Sağlık ve hukuk alanında da benzer sorun var

Kurum yetki ve sorumluluklarının hükümet tarafından kısıtlanması ve yok sayılması sadece mühendislik alanıyla sınırlı değildir. Türk Tabipler Birliği ve Barolar da benzer şekilde yönetimin kısıtlayıcı politikalarından etkilenmektedir. Türk Tabipler Birliği, halk sağlığını korumak ve sağlık hizmetlerinin kalitesini artırmak için çalışırken, Barolar ise hukukun üstünlüğünü ve adaletin sağlanmasını gözetir. Bu kurumlara yönelik baskılar ve yetki kısıtlamaları, halk sağlığı ve hukuk sisteminin işleyişi üzerinde ciddi olumsuz etkiler yaratmaktadır. Bu kurumların bağımsız ve güçlü olması, toplumun adalet ve sağlık hizmetlerinden eşit ve kaliteli bir şekilde yararlanabilmesi için elzemdir. Bu nedenle, hükümetin müdahalelerden kaçınması ve bu kurumların bağımsızlığını desteklemesi gerekmektedir. Halkın güvenliğini ve sağlığını korumak için bu   kuruluşlarla   işbirliği içinde olmak, onların yetkilerini kısıtlamak yerine güçlendirmek, ülke yönetiminin   halk   ve   insan odaklı çalışmayı misyon edinmiş olmasının en belirgin ipucudur. Teknik kontrollerin ve denetimlerin bağımsız ve tarafsız bir şekilde yapılabilmesi, hukukun üstünlüğü ilkesinin güçlendirilmesi, sağlık hizmetlerinin kalitesinin yükseltilmesi ve bağımsız denetimler ile yolsuzluk ve etik ihlallerin azaltılması meslek odalarının gerçek işlevlerini yerine getirebilmelerinin önünün açılmasıyla olasıdır.

ŞUBE YÖNETİM KURULU